Hamilelik Son 3 Ay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hamilelik Son 3 Ay etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Alışveriş: Gerekli Tüm Diğer Ekipman


Bebek alışverişi öyle iki günde bitecek bir şey değil. Bir sürü ihtiyaç var demiştim daha önce. Bu noktada size Kıyafet Alışverişinde verdiğim taktikleri devam ettirmeniz ruh sağlığınız açısından çok faydalı olacaktır. 

Geriye kalan alışveriş oldukça ucu açık bir kavram ama ben deneyimlerim ışığında bazı bilgiler vereyim. 

1- Emzik, biberon gibi bebek beslenmesinde kullanılacak ekipman. Bu noktada eşiniz daha önce çocuk sahibi olan arkadaşlarından veya internet platformlarından bir marka mutlaka belirlemiştir. Bunların binbir çeşidi var. Kendi içerisinde de gazı çok bebekler için vesaire diyerek ayrılıyorlar. Boşuna neyin ne olduğu konusunda kafanızı yormayın. Eşinizin yine alınacaklar konusunda bir listesi vardır. Biz Philips Avent markalı ürünleri tercih ettik.  Sebebini sormayın bilmiyorum ama Philips işin içindeyse kalitelidir sanırım. Ben sadece aldığımız biberonu cam almanın iyi olacağını düşünmüştüm ama eşim benden bir kaç adım ilerdeydi. 

Bonus, biberon cam mı diye soru sorarak konuyu önemsediğinizi gösterebilirsiniz.  Bu alışverişte tek göreviniz finansman sağlamak. 

2- Oyun parkı vesaire lojistik destek ekipmanı. Şimdi oyun parkı denilen bir şey var. Kısaca bu şu işe yarıyor. Bu genelde tekerlekli bir karyola gibi tasarlanıyor. Katlananı da, modüleri de mevcut. Diyelim ki eşiniz salonda oturacak ufaklığı bunun içerisine koyuyor. Buradaki göreviniz genelde bunu taşımak olacağından hafif ve makul mantıklı boyutlarda olan bir tanesini almaya çalışın. Çünkü işiniz muhtemelen sadece bunun getirilip götürülmesi gibi işler olacağından gerisine karışmayın. Piyasada binbir çeşit, farklı fiyatlarda modeller var. Kendinize makul mantıklı gelen ancak hafif ve kolay taşınan bir tanesini tercih edin veya edilmesini sağlayın... 

3- Bebek telsizi. Bu ekipman tamamen iç huzur ile alakalı bir cihaz. Siz nerede olursanız olun bebek odasını dinlemenize yarıyor. B*kunu çıkartayım derseniz görüntülü olanları da mevcut. Ben görüntülü versiyonuna girmedim, ileride ihtiyaç olursa IPCam olayına girerim dedim. Çarşıda pazarda binbir çeşidi var. Fiyatları 100TL'den başlayıp yukarıya doğru gidiyor. Ben pilinin uzun gitmesi ve kalitesi dolayısıyla Motorola markasını tercih ettim. Memnunum tavsiye ederim. Modeli Motorola MBP16 DECT ve Haziran 2015 itibarı ile fiyatı 200TL civarındaydı. Üzerinde bazı ek özellikler var; ninni çalıyor vesaire. Bu özellikleri nasıl olsa kullanmayacağınız için basit bir modeli tercih etmenizde sıkıntı olmaz... 

4- Bebek banyo ekipmanı. Ufaklıkları yıkamak için özel bir çok çözüm var. Eşimde bende oldukça uzun boylu olduğumuz için eğilip kalkmak zor olduğundan kendimize göre bir bebek küveti seçmeye karar verdik. Bunların kendinden ayaklıları var ama pek dengeli değiller. Bu yüzden makul mantıklı boyutlarda bir bebek banyosu alıp altına sağlam bir masa satın alabilirsiniz. Bebek küvetinin gideri olmasına dikkat edin. Bu yaşta o ağırlığı kaldırmak istemezsiniz. Herhangi bir bebek mağazasına gittiğinizde küvet  ile beraber alınması gereken tüm ekipmanı kolunuzun altına sıkıştırıyorlar zaten, parasını verin fazla düşünmeyin. 

5- Bebek bakım ürünleri. Bu konuda da pazarda binbir tane marka var. Eşiniz yine daha önce doğum yapmış arkadaşlar veya internet vasıtası ile ne alacağını biliyor olacak. Kulak çubuğundan, alt bezine, pişik kreminden, bebek şampuanına kadar tüm bu ekipmanı satın alacaksınız. Benim gibi sizde bebek şampuanı eşittir Dalin zamanından kaldıysanız çağ dışı bir insansınız demektir. Ayrıca alt değiştirmek vesaire için binbir çeşit ekipman alacaksınız.  Buradaki göreviniz sorgulamak değil, faturayı ödemek sadece. 

Önemli not: Alışverişinizi stoklu yapmayın bu dönemde. Bebeğinizin aldığınız ürünlerden bir kısmına alerjik reaksiyon gösterme olasılığı var. Stoklu alıp elinizde patlamasın. 

Alışverişten kafayı yediğimiz bir günden anı; Seçil ve ben :)

6- Kadın Bakım Ürünleri. Biz erkekleri ilgilendiren bir konu değil, her şeyin kendi içinde bir mantığı var düsturundan hareket edin. Karışmayın. 

7- Diğer elektronik ekipman. Buradaki alışveriş listesi eşinizin doğrularına göre şekilleniyor. Kafasında büyük ihtimalle bir marka vardır. Biz Philips Avent markasını tercih ettik. Alacağınız temel listede bana sorarsanız en makul mantıklı ekipman, göğüs pompası ve anne sütü saklama malzemeleri. Ancak biberon ısıtıcıdan, sterilizasyon makinesine kadar geniş bir liste de sizi kabus dolu bir dünyaya çekebilir. Bu dönemde alacağınız bazı ekipmanların hiç kullanılmayacağını adınız gibi bilseniz de yapacağınız bir şey yok. Eşek gibi alacaksınız boşuna pazarlık yapmayın. 

Bu alışverişi yaparken daha önce çocuk sahibi olan arkadaşlarınız bazı kalemleri size vermeyi teklif edebilir. Buna eşinizle birlikte karar verin. Almak istiyorsanız da haklısınız, kendiniz satın almak istiyorsanız da haklısınız. Bir şey söyleyemem. Bana sorarsanız bunların bir zincir halinde paylaşılması mantıklı ama ben hepsini satın aldım. Kutularını ise kenara koydum. İhtiyacım kalmayınca bir hayır kurumuna bağışlamayı planlıyorum. 

Aileler bu  listelerdeki ürünlerin bir kısmını almak için son derece gönüllü olabiliyorlar. Ben prensip olarak kendi ihtiyacım olan bir şeyi kendim almak taraftarıyım ancak burada olay sizin paranız olup olmaması değil genelde. Herkes ufaklığa bir şeyler almak istiyor. Babaanneler, anneanneler, kardeşler bir şeyler alınca mutlu oluyorlar. Bu yüzden kendinizi hiç kasmayın. Bırakın herkes bir şeylerin ucundan tutup mutlu olsun. 

Bu noktada düsturumuz ailem mutlu ben mutlu olmalıdır. Listeyi parçalara bölerek, hevesli insanların eline tutuşturun gitsin. Herkes bu coşkuya ortak olmak isteyecektir, eh haksız değiller. Sizde bu sayede başka masraflar için birazcık tasarruf yapmış olursunuz. 





Alışveriş: Oyuncak


Şimdi gelelim en zevkli alışverişe yani oyuncak alışverişine. Hayatta en sevdiğim şeylerden bir tanesi oyuncaktır ve 40 yaşında olmama rağmen hala durdurak bilmeden satın almaya da devam ediyorum. Bebek alışverişinde aslında oyuncak konusunun pek bir önemi yok. Tabii normal insanlar için. Mantıklı şekilde bakarsak haksız da değiller. Ufaklığın pek bir şeyden haberi olmadığı için oyuncakla oynamak gibi bir olayı da olmuyor ama kimin umurunda.  Bana kalsa ben şimdiden PlayStation bile alabilirdim. 

Sizde benim gibi bu işlere meraklıysanız ve alışverişin bir kısmında aslında kendiniz için yapıyorsanız araya peluş oyuncak sokuşturmak iyi bir taktiktir. Sempati yaratır. Benim bebekliğimde bir Donald Duck'ım varmış ve tüm bebeklik fotoğraflarımda ortalıkta bir Donald amca var. Tabii ki Donald amca zaman içerisinde atılmış. 

Hal böyle olunca içimde uhde kalmış diyerekten gördüğüm tüm Donald amca peluşlarını satın alarak başladım ben olaya. Arkasından Donald amcanın manitası Daisy, arkadaşı Guffy derken ipin ucu hafiften kaçmaya başladı. Aman bunun rengi pek güzelmiş, aman bunun şekli şirinmiş derken dünya kadar oyuncak almış buldum kendimi. Bir çoğununda ne olduğunu bilmiyorum :)

Boş işlerle uğraşmayıp Tintin oyuncaklarını şimdiden alalım. Nasıl olsa yaşı gelince bunlarla da oynar. 

Tabii tüm bunlar olurken içimdeki Tintin sevgisi de hortladı. Bebek odanın konseptinde Tintin figürleri de olmalı diyerekten Figuratif Dukkan'dan duvarlar için posterler sipariş ettim. Hazır alışverişe başlamışken tüm Tintin figürlerinde de birer tane sepete atıverdim tabii ki. Ancak bu sürecin asıl bombası Tintin'in köpeği Milou oldu. 50cm'lik harika peluşu görür görmez sipariş ettim, hazır elimiz değmişken küçük bir miktarda Türkiye'ye ithal ediverdik. Ucuz değil ama meraklısı için harika bir ürün. 

Eh cehennemin kapıları açılmış iken durmak olmazdı. Bebeklere yönelik çeşitli markalarda satılan otomobil setleridir, tren setleridir hepsinden birer ikişer aldım daha doğrusu almışım gözüm dönünce! Bunları oynayabilmek için bir kaç sene beklemek gerekecek ama olsun. 

Tintin'in köpeği Milou. Bunlara ecnebiler uyku arkadaşı diyorlar. Bu veya benzeri ürünleri uyku arkadaşı diyerek eve sokabilirsiniz. Arada kaynar merak etmeyin. 
Olayın en başlarında sanırım odayı hazırladıktan birkaç gün sonra çektiğim bir fotoğraf. Bunların bir kısmı elimizde zaten vardı. Dünya küresinin ne alakası var demeyin, o da ışık aslında :)

Sonunda olayın b*kunun çıktığına karar verdim ve durdum. Aslında bebek için böylesine bir oyuncak alışverişi yapmanıza gerek yok. Ama içimde uhde kalır derseniz bütçenizi zorlamadan canınız ne istiyorsa alıp keyfinize bakın. Benim düstürum; 40 yaşına gelmişim ilk kez baba oluyorum koy sepete gitsin oldu. Eşiniz ilk kez bir alışverişinizde size karışmayacak. Mutlu mesut keyfinize bakabilirsiniz. 








Alışveriş: Kıyafet


Baştan söyleyeyim, bakın bu konuda kendinizi hiç kasmayın. Kimseye limit falan da  koymayın. Hele benim gibi 40 gibi güzide memleketimiz için biraz geç sayılabilecek bir yaşta baba oluyorsanız eşinize bütçe anlamında belirli bir sınırlama yapın, ondan sonra kenara çekilin, gerisine karışmayın. Aynı şekilde hısım, akraba, eş dosta da limit koymayın. Özellikle torun söz konusu olduğunda dedeleri, anneanne ve babaanneleri durdurabilmek mümkün değil.  Mesela bizim ufaklık her iki ailenin de ilk torunuydu. Eşimle kimseyi durdurmadık, herkes gönlünce bebek alışverişine başladı. 

Bebeğin hangi mevsim doğacağı alışveriş açısından önemli. Ancak bir noktada mantık kaybolduğu için çok da önemli değil. Nasıl olsa herkes beğendiği şeyi dayanamayıp alıyor...

Memlekette her gelir seviyesine harika bebek giyimi mağazaları bulabilmek mümkün. Zaten eşinizin elinde bir olmazsa olmazlar listesi var. Ama o liste öyle esnek ki, her şey içerisine girebiliyor. Bizim hamilelik sürecinin ilk iki 3 aylık periyodu sıkıntılı geçtiğinden hiçbir alışveriş yapmadık. İnsan en kötüyü düşünüyor malum. Ancak Amniosentez sonuçları olumlu gelince ve süreç normalleşince ilk alışverişimizi yaptık. 

Eşim bir mağazada biraz daha büyük bebekler için bir Superman tshirt'ü gölmüş. Test sonuçları geldiği gün, "Hakan bunu gördüğüm zaman çok hoşuma gitmişti, gidip alalım mı" dedi. Böyle bir durumda yapılacak şey çok belli. Sakın aksini yapmayın. 

Hemen tshirt'ü gördüğü mağazaya gidip satın aldık ve cehennemin kapıları açılmış oldu. 

Bu kıyafet alışverişi konusunda siz konu mankenisiniz. Alışın bu duruma. Arada sırada fikriniz sorulabilir o zaman konuşun :)

Zaten bütün reyonu almadan durmayacağınız için bir süre sonra bebeğinize ayırdığınız dolap ve şifonyerin ağzına kadar dolduğunu göreceksiniz. İşte o noktada hem eşiniz ve hem aileniz duracak. Aslında alışverişin bir mantığı var. Dünyaya sıfırdan bir insan geliyor ve her şeyini almak gerekiyor. Tırnak makasından, şampuanına kadar. Kadın milleti bu konularda imece usülü son derece organize hareket ediyorlar. Bir bakmışsınız bir kaç hafta içerisinde ufaklığın odası dolmuş taşmış. 

Hal böyle olunca sizin pek bir şey düşünmeniz gerekmiyor. Sadece olayın finansmanını sağlamanız gerekiyor. Bu tarz mağazalardaki çalışanlarda konuya son derece hakimler. Alışverişe gittiğinizde, hastaneden çıkış setidir, banyo setidir sepetinize dolduruyorlar. Hiç boşuna itiraz edip ortamı germeyin. Zaten bir b*ktan haberiniz yok, konusunda uzmanlaşmış bir satıcı ile uğraşabilmeniz mümkün değil. Zaten eşinizde onun tarafını tutacak. Siz en güzeli kendi zevkinize göre bunu da alalım deyin ve çıkan fatura ile yüzleşin. 

Bu alışveriş devam ederken annenin de bir takım alışverişleri oluyor. Neden alınıyor konusuna filan hiç girmeyin. Merak etmeyin hepsinin bir mantığı var. Aman efendim bu emzirirken giyilecek, bu yatarken giyilecek diyerek dakikalar boyu sürecek bir bilgilendirme ile karşı karşıya kalacaksınız. O yüzden susun ve yaşananları izleyin. 

En güzel yöntem ailenin hanımlarını alışverişe göndermek. Akşam size zaten bir rapor verilecek ve defile yapılacak. Para konusuna hiç girmeyin, zaten her şey ucuzdu ondan alındı. Kaç yıllık evli insan olarak bunları bilmeniz lazım. Daha evlenmediyseniz de zaten öğrenirsiniz kısa zamanda, hiç merak etmeyin! 

Bende bu kılık kıyafet alışverişi noktasında rahat durmayıp bazı şeyler aldım. Tabii ki daha sıra dışı parçalar. Aşağıda hoşuma gidenlerden bir tanesinin fotoğraflarını ekledim. 

Bu Marvel firmasının lisansı ile üretilen bir ürün. Bana kargo dahil yaklaşık 50TL'ye mal oldu. Buna benzer çok çılgın ürünler var. Amerika'dan gelmesi yaklaşık 10 gün civarında sürüyor. 
Herifler öyle güzel yapmışlar ki, arkasına pelerinini bile eklemişler. Eğer arzu ederseniz pelerini kolaylıkla sökebiliyorsunuz. Tabii ki sayfalarca güvenlik uyarısı ile geliyor. Ecnebi kafası bizden farklı çalışıyor... 

Ben memleketimizde satılan bebek giyimi yelpazesini başarılı bulsam da, çizgi filmleri çok seven bir adam olarak bana çok hitap eden çeşit bulamadım. Bunun üzerine Amerikan Amazon'unun başına geçip kendi zevkime göre kendi alışverişimi yaptım. Yaptığım alışveriş yaklaşık bir hafta içerisinde elime geçti. Aslında ben Star Wars ile alakalı bayağı bir şey alacaktım ama bebeklerin siyah giymesi pek makbul değilmiş. Bu fikrimi açar açmaz hemen kırmızı kartı gördüm. Aklınızda olsun renkli şeyler tercih etmeye çalışın. 




Alışveriş: Bebek Arabası


Evet tüm alışverişler içerisinde en sakat alışverişi yapmanın sırası geldi. Bu hem tutar olarak hemde hayatınızın önümüzdeki bir kaç yılı sizin bir parçanız haline geleceği için çok önemli bir seçim. Bundaki sebeplerden bir tanesi, bu araba ile alakalı tüm amele işlerini örneğin kaldırma indirme ve taşıma sizin omuzlarınızda olduğu için bebek arabası alışverişine tüm gücünüzle konuya müdahil olmanızı tavsiye ederim.

Çarşıya pazara çıktığınızda önünüze sınırsız seçenekler çıkıyor. Her bütçeye göre seçenekler mevcut. Burada daha önce baba olmuş arkadaşlarınızdan bilgi alabileceğiniz gibi internetten bir çok ürün hakkında geniş kullanıcı deneyimleri hikayeleri bulabilirsiniz. Ben size kendi deneyimlerimi anlatacağım belki faydası olur. Bende alışverişe başlamadan önce bazı arkadaşlarımla konuştum. Bu noktada özellikle kendiniz gibi düşünen arkadaşlarınızın deneyimleri çok önemli. Mesela ben son derece ince eleyip sık dokuyan bir insan ve son derece titiz olan sevgili Murat Şengeldi'den kapsamlı malumat aldım. Kısa bir alışveriş listesi hazırlayıp yola çıktım.

Bu noktada bütçemin ucu açıktı. Çarşıda pazardaki herhangi bir modeli alabilecek kadar para koydum cebime. Önceliklerim ise şunlardı.

1- Ana kucağı hafif olmalı. Bir süre boyunca bu ana kucağı denilen alet sizin elinizden düşmeyeceği için bu parçanın hafif olmasında fayda var. Bu aynı zamanda yolculuk sırasında arabanın arka koltuğuna monte edilebiliyor. Bu alanda güvenlik standartları oldukça sert olduğundan alışveriş mantığında pazarda karpuz alır gibi ağırlık ölçmek esasına dayalı. İkinci önemli şey ise seçeceğiniz ana kucağı satın almayı planladığınız bebek arabasına monte edilebiliyor mu konusu var ama bu aslında çok elzem bir şey değil. Ortalıkta belirli standartlar olduğundan adaptörler vasıtası ile her marka birbiri ile uyumlu hale getirilebiliyor.

Bunlarla uğraşmak istemezseniz "travel sistem" denilen olaya girebilirsiniz. Bu bebek arabası ve ana kucağının beraber satıldığı setlere deniyor. Uyum sorunu, adaptör ile uğraşmak istemeyenler için en akıllıca çözüm.

2- Yaşadığınız veya gezdiğiniz yerlere uygun tekerlek yapısı. Bu da konforunuz ile doğrudan alakalı bir şey. Genelde büyük tekerlekler farklı yer koşullarına en iyi uyum sağlayan çözümler. Bu noktada 3 tekerlekli, 4 tekerlekli çözümler var. Ön veya arka bazen tüm tekerlekler büyük olabiliyor. Hareket kabiliyeti açısından önde büyük tekerlek arkada büyük tekerlek en mantıklı kombinasyon(muş)

3- Bebek arabası kolayca açılıp kapansın. Kucağınızda bebek varken arabayı katlamanız gerektiğinde çok zorlu bir işlem yapmanız gerekiyorsa o arabadan hemen vazgeçin. Sonuçta bu arabayı eşinizde kullanacak. Tek bir hareketle katlanan bebek arabaları daha konforlu bir deneyim sunuyor. Satın alma aşamasında çeşitli senaryolara göre denemeler yapın.

4- Katlanınca boyut. Otomobil bagajına sığmak veya evde az yer kaplaması bebek arabası için olmazsa olmaz özellikler. Büyük tekerlekli arabalar bir noktada sıkıntı çıkartabiliyor. Bu noktada tekerlekleri tek harekette sökülüp takılabilen modeller avantaj sağlıyor.

5- Servis güvencesi. Bu arabaların illaki bir yerleri çıkıyor ve kırılıyor zaman içerisinde. Satıcılara sorarsanız "abi bizim garantimiz şöyle böyle" diye anlatıyorlar ama inanmayın. İnternetten almayı planladığınız model ile alakalı yorumlara bakın. Çok şikayet varsa uzak durun ve daha bilindik markaları tercih etmeye çalışın.

6- Bebek arabasının ağırlığı. Günümüzde kompozit malzemeler ve alüminyum sayesinde bebek arabalarının ağırlıkları bayağı düşmüş durumda. Ama siz alışverişe gittiğinizde yine karpuz tartar gibi deneme yapın. Kağıt üzerindeki ağırlığı kaldırınca işlerin rengi değişiyor. Cengaverlik yapmanın alemi yok.

7- Aksesuarlar. Bebek arabası yaz kış kullanılan bir şey olduğundan farklı mevsimlere göre farklı ihtiyaçlar olabiliyor. Yağmurlu havalar için koruyucudan, rüzgar koruyucusuna kadar binbir çeşit aksesuar var. Bu aksesuarların arabanın bir yerlerine yerleştiriliyor olması önemli bir avantaj sağlıyor. İyi tasarımlarda arabanın her yerinden bir şey çıkıyor. Bu ağırlığı biraz arttırıyor ancak konfor da artıyor. İhtiyacınıza veya yaşadığınız bölgeye göre önceliklerinizi belirlemek önemli.

8-  Boy. Eşimle benim boylarımız oldukça uzun olduğundan bebek arabasının boyu bizim için çok önemli bir kriterdi. Özellikle de tutma yerinin yüksekliği.

Sizde böyle bir liste yaptığınızda markalar otomatikman elenmeye başlıyor. Kısa bir liste elde ediyorsunuz. Ben arkadaşlarımın deneyimlerine göre bir kısa liste oluşturdum. Sonrasında tüm bu listeyi denemek üzere mağazaları gezdim.

Listemdeki ilk ürün "Nuna" diye bir markaydı. Bu markayı bir arkadaşım (Doruk aka DHemen) önermişti. Bir süredir kullanıyordu ve mutluydu. Satış noktası olarak İzmir Park AVM'de e-Bebek mağazasını buldum. Hemen yola çıktım. Aslında arabalar gayet güzel fiyatları da makul sınırlardaydı. Bana sorarsanız birazcık ağırdı. İşte bu noktada esnaflık ve satıcılık becerisi önem kazanıyor. Ben başıma geleni anlatayım.

O gün bahsi geçen mağazaya gittim ve alışveriş yapmaya istekliyim yani param cebimde. İlk önce bize yardımcı olacak bir arkadaş bulmak için bayağı cebelleştik. Reyondan sorumlu arkadaş bir modeli bize önerdi. Modelin özelliklerini saydı kısaca. Ama bayağı kısaca, "basıyorsun açılıyor, basıyorsun kapanıyor" Hımm çok iyimiş deyip başka neler var dedim. Abi bu modelin bir üstü var dedi. Dedim onu göster. Arkadaş binbir nazla reyona geldi modeli gösterdi. Bunun ne farkı var deyince "abi basıyorsun açılıyor, basıyorsun kapanıyor, bir de diğerine göre daha hafif" dedi Hımm dedim. Bu noktada sizi düşünen esnaf mantığına girdi ki bu çok başvurulan bir satıcı taktiğidir, "abi sen bunu boşver sana ilk gösterdiğim modeli al" dedi, "hem daha ucuz hemde özellikleri aynı" Peki dedim başka ne seçeneklerimiz var ve bir kaç marka saydım, satıcı arkadaş, abi bu marka süper, diğerlerine bir sürü para vermene gerek yok onlara da basıyorsun açılıyor, basıyorsun kapanıyor deyince. İçimden senin kafana s***yım deyip mağazayı terk ettik.

Ben genelde mağazalardan bakıp internetten başka sitelerden sipariş etme mantığını pek sevmem ama böyle firmalara müstahak hiç kusura bakmasınlar...

Bunun üzerine bu iş böyle olmayacak deyip İzmir'in güzide alışveriş merkezi Agora'daki Joker mağazasına doğru yola koyuldum. Aslında AVM'leri hiç sevmem ama böyle alışverişlerde faydalı oluyor. Joker mağazasına girer girmez hoş geldiniz diyerek güleryüzle karşılandık. Satıcı dediğin böyle olmalı.

Eşimin hamile olduğu belli bir şekilde bir ürün satma olasılıkları çok yüksek. Benim giyimimden kuşamımdan nasıl bir ekonomik düzeye sahip olduğum pek belli olmaz genelde ama alıcı havam var mağazaya girdiğimde anlaşılan. O dakika itibarı benim içimdeki düşünce, parası ne olursa olsun alışverişi tamamlamak ve rahat etmek. Uzayan alışverişleri hiç sevmem.

Geleneksel olarak satıcı ne tarz bir şey düşünüyorsun diyerek konuya girdi. Önceliklerimi söyledim ve uygun olan tüm ürünleri fiyattan bağımsız önüme dizmesini istedim. Fiyatını bilmeyeyim ki, psikolojim bozulmasın...

Benim tercih ettiğim araba bu arkadaş oldu. Listemdeki önemli kriterlerin tamamına yakınına uydu. Sadece ana gövdesi daha doğrusu şasisi diğer markalara göre biraz daha ağır gibi ama diğer komponentlerin hafif olması sayesinde toplamda aynı ağırlık düzeyine geliyorlar.  Tavsiye ederim. 

Neyse 6-7 arabayı hemen denedim. Daha doğrusu pazardan karpuz alır gibi tarttım. Yaklaşık 5 dakika sonucunda liste 2'ye indi. Concorde marka bir bebek arabası ve Bugaboo markası. Concorde bana Murat arkadaşımın önerdiği markaydı, Bugaboo ise bu işin en bilinen markalarındanmış. Liste ikiye inince özelliklerini saymasını istedim satış görevlisinden. Ooo durdurmasam çocuk firmaların tarihine de girecek. Sonuçta Concorde Neo serisi bir bebek arabasına bir tomar para ödeyip mutlu mesut mağazadan çıktık. Satıcı işini harika yapmıştı bana sorarsanız. Belki bu arabayı internetten satın alsam birazcık daha ucuza mal olabilirdi ama böyle satıcıları seviyorum. Sattığı ürünün ne olduğunu gerçekten bilen adama fazladan bir miktar para verebilirim.

İlerleyen dönemlerde baton puset teknolojisine de bakış atacağız hep birlikte. Ama bunun için bebeğin doğup biraz büyümesi gerekiyor...

Not: Bebek arabası konusunda sağlam bir ikinci el pazarı var. Eğer bir model hoşunuza gidip bütçenizi aşıyorsa göz atabilirsiniz. Ayrıca çevrenizde daha önce çocuk sahibi olan arkadaşlarınız var ise kendi arabalarını size verebilirler. Bu da bir seçenektir. Sizde aynı arabayı daha sonra kullanacak birisine verirsiniz. Bu olay zincirleme devam eder. Bence çok sempatik bir fikir...

Umarım bir fikir vermiştir yazım sizlere...



Ebeveynlerinize Yapabileceğiniz En Önemli Kıyak


Toplanın bayanlar ve baylar. Sizin ve/veya eşinizin anne babasına yapılabilecek en önemli kıyağı açıklıyorum. Belirli dönemlerde  doktorunuza kontrol amacı ile gidiyorsunuz ve ultrasonda sizin ufaklığı görüyorsunuz. Anneniz size hamile olduğu dönemlerde ortalıkta böyle teknolojiler yoktu. Mesela 41 sene önce doktor ancak hamilenin karnını dinleyerek kontrol yapabiliyormuş. En azından annem öyle söylemişti. Bu yeni teknolojiler ile ebebeynlerinize kafayı yedirtebilirsiniz.

Merak etmeyin doktorunuz buna gayet alışkın. Bizim doktorumuz Semih Beyin söylediğine göre bazı aileler tam kadro bulunuyormuş ultrason seanslarında. Yani sizin annenizi babanızı götürmeniz hiç sorun olmayacaktır.

Bu dönemde bu tarz fotoğraflar çekip, ortalığı şenledirmek çok makbüldür :)

Aile içi dengeleri en iyi siz biliyorsunuz. İster hepsini beraber götürün isterseniz farklı zamanlarda. Ancak iç savaş çıkartmamak için stratejinizi iyi belirleyin. Önce kendi annenizi götürüp o da kayınvalideye hava atarsa b*ku yediniz demektir. Baktınız sıkıntı olacak, kıyağı filan boşverin. Başınıza durduk yere dert açmanın alemi yok.

Bu seans sırasında artık ultrason görüntüleri veren monitör veya televizyona bakarsınız ebebeynlerinize mi bakarsınız onu bilmem. Ancak tam anlamı ile kafayı yiyorlar. Eğer sıkıntılı bir süreç yaşıyorsanız yani aile içerisinde çeşitli sebeplerle iç savaş çıktıysa bunu tamir etmenin en güzel yolu budur. Bu sayede millet inatlarını bırakıp yine ana noktaya yani hamilelik sürecine geri dönebiliyor...



Alışveriş: Mobilya


Evet bebek odası hazırlığı sürecine devam ediyoruz. Artık eğlenceli kısımlara geldik. Haydi alışverişe gidiyoruz. İlk hedef bebek odasının mobilyalarını almak. Bizim açımızdan bu süreçler oldukça basit şekilde işledi. Ben prensip olarak kimseyi işime karıştırmayı sevmem zaten ne anne-babam ne de kayınpeder-kayınvalidem karışmayı seven insanlar değildir. 

Benim mobilya alırken zihniyetim zamanı geldiğince vedalaşabileceğim şeyler almaktır. Alırken en sağlamını alayım senelerce kullanırım zihniyeti bana hiç uymuyor. Gözlemlerime göre 4-5 senede bir eşyaların yüzünü değiştireyim aman dolguları yeniden yaptırayım diyerek salak gibi kamyon dolusu para harcayıp hengame yaşayacağıma, ben eşyaları komple atıp yeni baştan alıyorum. Belki de benim ki salaklıktır size göre. Saygı duyarım :)

Hele söz konusu bebek mobilyası olunca zaten yapacak bir şey yok. Ufaklıklar çok hızlı büyüdüğü ister istemez her şeyi atıp yenisini alacaksınız. Bunların bilincinde olarak alışverişimizi şu şekilde yapmaya karar verdik. 

Mobilya alışverişinde kilit nokta ne kadar bütçeniz olduğu değil makul mantıklı harcama yapmak. Tabii ki konsept bebek odası satan sadece bu konuya odaklanmış firmalar var. Veya kendi zevkinize göre özel olarak yaptırabilirsiniz.

Ancaaak....

Bu alışverişe başlamak için yola çıkmadan önce başta sevgili Altan olmak üzere bir çok arkadaşım beni uyardı, bende sizleri uyarayım. Bazı büyük mağazalar ve özel yaptıracağınız bebek odası mobilyalarında kullanılan boya ve cilalar muhtemelen bazı standartların altında olduğu için felaket bir kokuya sahipler. Ve bu koku haftalar boyu çıkmıyormuş. Bunu inanın bir sürü insandan duydum. Bu koku hem bebeğiniz ondan önce eşiniz için bir tehlike demek.  

Ben hiç uğraşmadan IKEA'ya doğru yola çıktım. Neden IKEA derseniz. Bir kere adamlar dünyanın dört bir tarafında mal sattıkları için ve özellikle Avrupa ve Iskandinavya'da güvenlik standartları bizdeki gibi Allah'a emanet olmadığı için bu adamların ürünlerine ayrı bir sempatim var. 

Elin Avrupalısının genelde tek bir çocuğu oluyor. Adamlar onları büyütürken bizden fersah fersah ileri de bir bakış açısına sahipler. Ayrıca Avrupa'da belirli standartlara uymazsanız afedersiniz bir tarafınızdan kan alırlar. Bizdeki durumu ise yazmama gerek yok sanırım... 

IKEA. Senelerden beri bir çok ürünlerini kullandım ve mutlu oldum. Bu arada sorumlu bir baba olarak bazı bebek mobilya mağazalarını da gezmedim değil. Bebek karyolası dediğimiz şey genelde parmaklıklı oluyor. Bazı mobilya üreticilerimiz bu parmaklıkların bazı noktalarına pah çekmeyi unutmuşlar yani yuvarlatmamışlar. Ulan eşek, üç kuruş tahta kullandığın karyolaya tasarım falan diyerek tamam binlerce Lira para istiyorsun kabul, ama niye hassas bir deriyi kesebilecek kadar keskin kenarlar bırakıyorsun. Ondan sonra bu heriflerle uğraş dur. Ha güzel işlerde yapanlar vardır mutlaka ama benim sinirim çok gezinmeyi kaldırmadı. Ne de olsa IKEA evimizin herşeyi.... 

Ben IKEA'dan GULLIVER modeli bir bebek karyolası satın aldım. Karyola iki farklı yükseklikte konumlandırılabiliyor. Büyüyünce yatağı alt bölüme alıp ufaklığın karyolanın içine/dışına tırmanmasını önleyebiliyorsunuz. Ayrıca ön parmaklık çıkartılabiliyor. Haziran 2015 itibarı ile 279TL'lik fiyat bedava sayılır. Tüm köşeler adam gibi yuvarlatılmış, ambalajı açtığınız zaman bir gram bile koku yok. Karyolanın yanında gelen güvenlik uyarıları bile nelere kafa yorulduğunun işareti. Örneğin yatağı alt bölüme alabileceğiniz  kısımdaki delikler bile bebeğiniz elini sokabilir diyerek özel plastik parçalarla kapatılabiliyor. Her ayrıntı düşünülmüş. Hazır bunu alırken yatağını hatta nevresimini bile reyondan alabilirsiniz. Bayağı seçenek var. İşin güzel tarafı bu bölümde çalışan hanımkızlar son derece bilgililer. İki dakikada gerekli tüm ekipmanı sepetinize yüklüyorlar. Yatak, yatak için koruma hani işerse yatağa ulaşmasın diye kullanılan şey yani, bebek küçükken kafasını parmaklıklara çarpmasın diye kullanılan çepeçevre koruyucu yastıklar filan derken sizin düşünmediğiniz her ayrıntıyı elin oğlu düşünmüş. Ve fiyatlarda gayet makul. 

Yine IKEA'dan ufaklığın eşyalarını koyabilmek için MALM modeli 6 çekmeceli bir şifonyer aldım. Haziran 2015 itibarı ile 349TL'lik fiyatı ile çok makul bir ürün. Biz evimizde bu şifonyerleri sanırım 4-5 seneden beri kullanıyoruz. Acayip memnunuz. Daha doğrusu eşim memnun. Tavsiye ederim. 

Karyola, şifonyer işi tamam. Dolap işini zaten mobilyacı ile halletmiştim. Şimdi sıra annesinin bebeği rahatça emzirebilmesi için rahat bir koltuk almak lazım. Bunu da hazır gelmişken IKEA'dan alıp geçtim. Aslında farklı bir şeyde alınabilir ancak bebeğin bu koltuğa kusmak ve çok daha da fazlasını yapacağını düşünerek atmakta zorlanmayacağınız bir şey almanızı tavsiye ederim. Ben EKERÖ diye bir modeli beğendim. Haziran 2015 itibarı ile 399TL'lik bir fiyat etiketi var. Çarşıya pazara çıktığınızda alternatifler, daha pahalısı veya daha ucuzu kolaylıkla bulunabilir. Bütçenize göre bakabilirsiniz. Koltuğun yanına basit ve az kaplayan bir yan masa/tabure alarak alışverişi büyük ölçüde bitirdim. 

Toplamda gerçekten saçma sapan bir fiyata ufaklığın odasını hazırlamış olduk. Bazı diğer alışverişten sonra odasının bir kaç fotoğrafını aşağıya ekleyeyim. 

Sol tarafta Gulliver karyola, ortada Malm sifonyer ve sağda Ekerö koltuk görülüyor. Bunların kurulumu son derece basit. Tamamını kurmam yaklaşık 30 dakika civarında sürdü. Ortadaki halıyı IKEA'dan aldığım ıvır zıvırın arasına eklemiştim zaten :)

Yukarıda bahsettiğim Gulliver karyolanın ayrıntısı. Yatak ve nevresim takımı da Ikea'dan. Son derece pürüzsüz bir işçiliği var karyolanın. Fiyatının 300TL'nin altında olması inanılacak gibi değil. 
Koltuk eşinizin bebeği emzirmesi için kullanılacak bir araç. Başına binbir türlü iş geleceğinden çok kalitelisini satın almayın. Ben boyu yüksek ve kolçağı yüksek bir ürün almak istedim. Malum kucağında bebekle rahatça kalkabilmesi önemli. 

Aslına bakarsanız akıllıca hareket ederseniz bebek odası sanıldığı kadar pahalı bir masraf kalemi değil. Tabii ona buna hava atacağım diyerek saçma sapan konseptlerin içine girmeye meraklıysanız fatura büyüyecektir. Kendinize gelin, aldığınız bu mobilyalar en geç bir kaç sene içerisinde atılacak. Saçma sapan işlere para harcamayın. Zaten bol bol para harcayacağız önümüzdeki dönemlerde. 





Bebek Odasının Hazırlanması: Son Dönemeç



Geçen yazımda mobilyacı ile cebelleşip ev için dolap siparişlerimi vermiş ve evde yeni yerleşim alanları oluşturmaya çalışmıştım. Mobilyaları beklerken şimdi diğer yapısal değişiklere bakalım.

Muhtemelen ilk ihtiyacınız olan şey boyadır. Evin içerisindeyken boya yapılması berbat bir olay. Hele ki alçı ile uğraşılacaksa b*ku yediniz demektir. Eşinizin durumunu da göz önüne alırsak bu mantıklı bir hareket değil. Benim kafamdaki çözüm duvar kağıdı oldu.

Ben senelerdir salonumda özel bir duvar kağıdı kullanıyorum. Boyanabilir duvar kağıdı olarak geçiyor bu tarz ürünler ancak benim tercih ettiğim ürün boyanabilmesinin yanında hijyenik, ısı ve ses yalıtımı yapan bir kaç katmana sahip özel bir ürün. 5-6 senedir bu duvar kağıdını salonumda kullanıyorum ve en ufak bir sorun bile yaşamadım. Tek sorunu 20m2 için yaklaşık 500TL'lik fiyatı.

Ancak bebek odaları için harika duvar kağıtları seçenekleri var ve fiyatları oldukça uygun. Ayrıca boyanabilir ancak düz yani ek özelliği olmayan ürünleri 20-50TL arasında satın alabiliyorsunuz. Benden size tavsiye bu hengamenin ortasında boya ile uğraşmak yerine direkt duvar kağıdı yapın geçin ufaklığın odasını.

Duvar kağıdının uygulaması gayet basit tabii işin ehli bir ustanız olursa. Benim ustam ve arkadaşım  Halil Usta güncel malzemeleri yakından takip eden son derece özenli bir insan. Kullandığı tutkaldan diğer ekipmana kadar olaya tamamen profesyonelce bakıyor ve yaptığı işlerden ben çok mutluyum. 1 gün içerisinde duvar kağıdı operasyonu tamamlanıyor. İşin en güzel tarafı hamile eşinizi rahatsız edecek hiçbir koku yok. Çünkü kullanılan tutkal bile su bazlı.

Boyasıdır, mobilyasıdır devam ederken ince ince mobilya kurulumunu yapmaya başlayayım dedim ben... 
Bu noktada ustanızın modern malzemeleri tanıması çok önemli. Eski ustalar bu malzemeleri tanımadığı gibi sorduğunuz zaman bir de b*k atıyorlar. Onlara göre en iyi boya yağlı boya. Ondan sonra zaten her türlü duyusu hassas eşinizle uğraşın. Yağlı boyanın kokusu bir hafta da geçerse şanslısınız. Bu tarz ustalardan bu dönemlerde uzak durun.

Duvar kağıdından önce eğer odada elektrik işiniz varsa onu yaptırın. Eğer doğrama değişikliği varsa onun da zamanı duvar kağıdından önce. Ben seneler önce evimizi tamamen elden geçirdiğim için ek bir işim yok. Bu arada eğer oda parke ise sakın sistre ile uğraşmayın. Hem kokusu hemde pisliği ile uğraşacak doğru zamanda değilsiniz. Laminant parke yapıp geçin. Bir günde yapılıyor ve fiyatları son derece makul.

Duvar kağıdı yapıldığı mevsime göre bir veya iki gün içerisinde kuruyor. Eğer boyanabilir bir duvar kağıdı seçtiyseniz sırada boya işi var. Benim işlerimi yapacak boyacı arkadaşı, Halil Usta ayarladı. Eşimin durumunu bildiğinden yeni nesil silikonlu özel bir boya kullandılar. Bu boyalar teorik olarak kokusuz olsalar da, bir miktar kokuyor ortalık en azından eşinizin açılmış duyuları yüzünden o kokuyu fark ediyor. Merak etmeyin bir gün içerisinde ortada koku felan kalmıyor.

Hazır oda hazırlanırken geleneksel hamilelik fotoğrafı çekmeden olmaz. Kocanın eli mutlaka hanımın karnında olmalıdır. :)

Tabii işler burada anlattığım gibi tıkır tıkır yürümüyor. Öncelikle belli dönemler iş yaptırmak için tehlikeli. Yaz bebeği bekliyorsanız yandınız demektir. Tüm memleket aynı anda tadilata giriştiği için usta bulmak mesele. Ustalar küçük işlerle uğraşmak istemiyorlar. Rica, minnet veya benim gibi eski tanışıklıklarınız varsa, velhasıl kelam elinizde ne imkan varsa onu kullanacaksınız.

Bu işlere başlamak için en doğru zaman tüm önemli testlerin sonuçlarını aldığınız zaman bile olabilir. Biz 7. ay içerisinde başladık ve bu kadar tanıdığa rağmen süreç tek bir oda için neredeyse 20 gün sürdü. Bir ustanın işini aksatması ile her şey aksıyor. Bu yüzden bitirilme tarihi denilen tarihe güvenmeyin. Örneğin bizim dolapların teslim tarihi yaklaşık bir hafta kadar ileriye kaydı ki, mobilyacımız kayınpederimin arkadaşı. Aslında biraz şanssızlık oldu ama tüm bunları düşünerek erken bir tarihte başlayın bu işlere. Sonrasında yapacak çok işimiz var. Bunlar bir an önce bitsin kurtulun.

Tüm bu işlerin tamamlanması ve odanın havalandırılmasının ardından eğer odanızda pencere var ise perde almanız gerekecek. Ben senelerdir perdelerimi Bay Perde'den yaptırıyorum ve hem işçilikten hemde teslim tarihlerinin tutması konusunda son derece memnunum kendilerinden. Bebek odaları için bol bol seçenek var. Perdelerde teslim tarihi genelde bir kaç gün eğer çok komplike bir şey istediyseniz bir hafta gibi. Hesabınızı bu zamanlamaya göre yapın.

IKEA'dan benim seçtiğim lamba Skojig oldu. Ben alırken sanırım 50TL civarındaydı. Bu lambanın şekli şemalinin yanında seçimimde ışığın bir filtreden geçip direkt olarak verilmemesi etkili oldu. Çok seçeneğiniz var... 


Aydınlatma konusu ise çok basit çözülüyor. Hem yapı marketlerde hemde IKEA'da bebek odaları için harika ürünler var. Gayet makul fiyatlara alabilirsiniz. Eğer elinizden geliyorsa bir kaç dakika içerisinde yeni lambayı takabilirsiniz. Yok acemi iseniz hiç girişmeyin doğum üzeri başınıza iş almayın. Mahallenizden bir elektrikçi bulup taktırın. Bu dönem fantazilere girilecek dönemler değil.







Bebek Odasının Hazırlanması: Domino Etkisi


Sevgili okuyucum! Hamilelik ve doğum sürecinin en zorlu ayaklarından bir tanesi olan bebek odasının hazırlanması konusuna hoş geldiniz. Bu yolda olan herkese Allah kolaylık versin diyorum. İnanın buna çok ihtiyacınız olacak. 

Eviniz ne kadar büyük olursa olsun hiçbir zaman yetmez. Fazladan 2 odanız da olsa 5 odanızda olsa o odalar zaman içerisinde dolar. Bu doğruluğu tartışılamaz bir tespittir. Bizim genelde yaşadığımız evde fazladan iki odamız var. Bu odalardan bir tanesi benim çalışma odam. Diğeri ise yüzeysel bir tabirle giyinme odası. Ancak bu oda içerisinde devasa bir dolap içerisinde benim yayıntılarım da duruyordu. Artık hamileliğin son düzlüğüne girdiğimize göre bir odanın bebek odası olarak hazırlanmaya başlaması gerekiyor. Bu da ev düzeninizi sonsuza kadar değiştirecek bir domino etkisinin başlamasına sebep oluyor. 

Öncelikle bu odadan çıkacak şeylerin yeni yerlerine yerleştirilmesi lazım. Bu da bazen içinde yapısal değişiklilere bazen de alışverişe çıkmanıza sebep oluyor. Biz yatak odamıza bir dolap yerleştirme kararı vererek ilk adımı attık. Dolap konusu çok mühim bir konu ve evdeki düzenin en önemli parçası. 

Ben normalde mobilya alışverişlerimde modüler mobilyaları tercih ediyorum. Mesela normalde bir dolap alacak olsam ilk önce IKEA'ya bakarım. 

Ancaaaak...

Elin ecnebisinin aksine bizim memlekette hemen her evin ölçüsü farklı olduğu için modüler mobilyalarda çok fazla yer kaybınız oluyor. Benim zihniyetimde dolap dediğiniz şey, santimler hassasiyetinde yapılmalı ve mümkün olduğunca fazla yük saklayabilmelidir. Dolayısıyla yolunuz bir marangoz ile kesişecek. 

Memleketin marangozlarının ortak özelliği hiçbir işi zamanında yapmamalarıdır malum. Bu yüzden evde yapacağınız çizim ile başlayan süreç, marangoz abinin gelip ölçü alması ile devam edecek ve meşhur üretim süreci başlayacaktır. Eğer marangoz size mobilyanızı 10 gün sonra teslim ederim dediyse en az bir hafta gecikme hesaplamanız gerekiyor. Bu arada sakın ödemeniz gereken tutarın tamamını vermeyin sadece bir miktar ön ödeme yapın. Paranız elinizdeki tek gücünüz. Eğer bebeğinizin odasına da bir dolap almayı planlıyorsanız onun da siparişini şimdiden verin. Ve beklemeye başlayın. Allah sabır versin. 

Bu süre içerisinde ben bebek odasındaki dolaptan çıkan ekipmanımı ne yapacağımı düşünüyordum. Üç-dört  ana başlıkta toplayabilirim yayıntılarımı. İlki elektronik ekipman. Seneler içerisinde elimde bolca elektronik toplanmış. Ampliler, pikaplar, kaset deckleri... Atsan atılmaz satsan satılmaz. Bunların haricinde bir kısmı da baba evinde ve depoda duruyor. Ancak buralardaki saklama kapasitesinin bile üzerine çıkmış durumdayım. Bu noktada bir kısım ekipmanı kayınpederin şehir içindeki ikinci evine göndermeye karar veriyorum. İkinci başlık kitaplar. Çalışma odamda bir kütüphane var zaten ama dolu halde. Babamın evindeki dolaplarda ve depoda da bir miktar kitap var ve yenileri için yer yok. Bu noktada eleme yapıp bir kısmını bağışlama yoluna gitmeye karar veriyorum. 

Üçüncü grup, fazlalık, dinlenmeyen veya nadiren dinlenen CD, kaset ve plakların bir yerlere depolanması. Salondaki ve odadaki depo alanları tamamen dolu halde depoya bir miktar daha tıkabilirim ama kasetlerin büyük bir kısmı ile vedalaşıyorum. Son grup ise el aletlerim. DIY projelerine meraklı bir insan olarak bunların mutlaka el altında bulunması gerekiyor. Dolayısıyla çalışma odamda yapısal bazı düzenlemeler yapmalıyım. 

Kendime ek bir plak dinleme ortamı hazırlamanın mantıklı olacağını düşündüm. Stereo Mecmuası'nda hep bahsettiğim aktif hoparlörler ve basit bir pikap. IKEA PS dolabın üzerinde duruyorlar. Dolabın içi ise bebek odasından çıkan el aletleri ile tıka basa dolu. Poster sevgili Nadir'in (Ionian) hediyesi... 
Hanımların işi ise daha kolay. Varolan dolap ve şifonyerlerdeki paylarınız bir anda değişmeye daha doğrusu azalmaya başlıyor. Kendinize ait bir şifonyerin yarısı göz açıp kapayıncaya kadar elinizden kayıp gidiyor. Tüm eşyalarınızın yeri değiştiğinden donunuzu bile bulmaz hale geliyorsunuz. Ama eşinize sorarsanız size o kadarı bile fazla aslında. 

Bu durumda ben çalışma odamda bazı düzenlemeler yapıp el altında olması gereken ekipmanlarım için yeni depolama alanları hazırladım. Yeni CD rafları, yeni depolama üniteleri gibi. 

CD'ler için rafları birden çok fonksiyon ile kullanabilirsiniz. Arka bölümler CD'lik ön taraflar ise oyuncaklar için sergileme alanı. Ister hazır alın isterseniz marangoza yaptırın. 
Bir şekilde domino etkisini atlatabilirsek, bebek odasından çıkan tüm eşyaları bir bölümünü bir yerlere yerleştirmiş oluyoruz. Ancak maceramız daha bitmedi. Sırada boya süreci var, tabii marangozu beklemeye devam diyoruz bir yandan.