Artık doğum yaklaştığına göre hastanede geçireceğiniz dönem için doğum çantası hazırlamanızın zamanı geldi. Bu noktada eşiniz kendisi ve bebeği için tüm önemli ihtiyaçları çok daha öncededen listelemiştir. Kadın forumları veya eş dost sayesinde bu liste hızlı şekilde hazırlanır. Gerekli gereksiz tüm ekipman çantanın içine atılır. Sizin göreviniz bu çantayı taşımak. Yani işin ameleliği, her zaman ki gibi. Bu noktada eşiniz muhtemelen sizin ihtiyaçlarınız içinde çantaya bir kaç şey atmıştır. Biz erkekler açısından çantada olması gerekenlere bir bakalım.
- İç çamaşırı: Hastanede kaç gece kalacaksanız o miktarda donu çantaya atın. Ne olur ne olmaz diyerekten yanımızda bulunmasında fayda var. Gece duş yapıp ertesi gün temiz temiz giyersiniz. Çorabınızı da çantaya ekleyin.
- Fazladan giyecek bir şeyler. Akşam eğer eşinizin yanında kalacaksanız geceyi geçireceğiniz bir şeyleri yanınıza koyun. Ben fazladan bir tshirt koydum geçtim. Çok hassas okuyucularımız pijamalarını felan yanlarına alabilirler. Bana sorarsanız hiç uğraşmayın boşuna ağırlık yapmasın. Sonuçta tatile değil göreve gidiyoruz. Eczanelerde satılan atılabilir terliklerden de yanınıza koyabilirsiniz.
- Kişisel bakım ürünleri. Gece hastanede kalacaksanız diş fırçası, deodorant filan atın çantaya. Sabundur, şampuandır uğraşmayın. Zaten hastane odasında muhtemelen vardır. Veya eşiniz muhtemelen çantaya atmıştır. Bebeklerin ciltleri hassas olduğu için tıraş olmanız gerekebilir. Ne ile tıraş oluyorsanız çantaya atın gitsin.
- Evraklar. Bunları da eşiniz düşünmüştür zaten ama siz yine de kontrol edin. Özel sigorta varsa bilgileri, kimliktir filan yanınıza almayı unutmayın.
- Para veya kredi kartı. Devlet hastanesine de gitseniz bir miktar parayı cüzdanınıza koyun. Hasta bakıcısıdır, ebesidir üç beş kuruş vermeniz gerekebilir. Özel hastaneye gidiyorsanız zaten bir fatura ödeyeceksiniz, hazırlıklı olun. Ayrıca bir sürü ek masraf çıkacaktır.
- Kullandığınız düzenli bir ilacınız varsa onu yanınıza alın. Karambole arada kaynamayın :)
- Telefonunuzun şarjı mühim. Her dakika birileri sizi arayacak. Yeni akıllı telefonların şarjları pek gitmediğinden yarı yolda kalmayın. Eğer mümkünse yanınıza sağlam bir powerbank yani taşınabilir pil alın. Bir de kulaklık alın yanınıza. Lazım olur.... Stereo Mecmuası editör olarak benim işim tabii ki bu kadar basit şekilde bitmiyor. Taşınabilir kulaklık amplisi filan derken işler karışık :)
- Akşam hastanede kalacaksınız vakit geçirtecek bir şeyler alın yanınıza. Dergi, oyun oynayabileceğiniz bir tablet veya bilgisayar diyeceğim ama boşuna taşımayın. O gece en kötü ihtimal telefonunuzla idare ediverin. Telefona eğlenceli bir film atabilirsiniz mesela. Atmosfere uygun olsun diye Exorcist'tir, Rosemary'nin Bebeği'dir tarzı bir film seyretmeyi planlayan bir okuyucumuz varsa hastanenin psikoloji servisine uğrayıversin bir zahmet!
- Fotoğraf makinesi. Bakın bu önemli kendiniz Japon turist gibi elinizde fotoğraf makinesi ile gezmeyin. Anı yaşayın. Birilerine bu işi kilitlemeye çalın. En kötü ihtimal parasını verin bir fotoğrafçı ile anlaşın. Eğer kendi makinenizi birilerine kilitleyecekseniz, yedek pil, SD kart filan atın hemen çantaya...
Sizin çantanız minicik, eşinizin çantası dev gibi olacaktır. Aman da bunun içinde ne var diyerek yorum yapmayın, çantanın içini incelemeye kalkmayın. Çenenizi kapatın kenara oturun. Size söyleyeyim o çantanın içindeki en gereksiz şey bile ya lazım olursa diyerek bir senaryo dahilinde o çantaya girmiştir. Bununla mücadele edebilmeniz mümkün değil. O çantayı eşek gibi taşıyacaksınız...